Yönetmen: Aram Gülyüz
Senaryo: Erdoğan Tünaş
Yapımcı: Türker İnanoğlu
Müzik: İzzet Öz
Görüntü Yönetmeni: Yılmaz Gürbüz
Süre: 86 dk
Tür: Dram, Duygusal
Oyuncular: Ekrem Bora, Gökben, Nil Ünal, Atıl İnaç, Suna Pekuysal, Renan Fosforoğlu, Faruk Savun, Memduh Ünsal, Yusuf Sürmeli, Ahmet Canseven, Halil Demirler, Gönül Demirkol, Ali Demirel, Mehmet Akdil, Necdet Türk
Konu: Tekin (Ekrem Bora) evli, evine son derece bağlı, bir çocuk babası, ama iş çevrelerinde de sert, kararlı, bir o kadar da saygın konuma sahip zengin bir işadamıdır. Güzel ve genç karısı Gökben sahnelerden evliliği nedeniyle elini eteğini çekmiş, mazbut ev yaşamına ve ailesine kendini adamış ünlü bir ses sanatçısıdır. Yaşamın her türlü konforu ve rahatlığıyla da olsa tekdüze bir hayat süren Gökben, aslında kocasının kendisine karşı olan ilgisizliğinden de bir hayli şikayetçidir. Zaman zaman eski gü nlerin özlemi içini yakmakta, genç kadın müziğe, sanata, sahnelere ve alkışlara yeniden dönmek istemektedir. Bunu kocasına açmaya çalıştığı her seferinde aldığı yanıt olumsuzdur. Gökben bu nedenle heyecansız yaşamından ve bastırılmış duygularından kurtulmak için bazen eşinden ayrılmayı bile düşünmekte, ama oğulları Ali’nin varlığı, onu bu kararından caydırıcı bir etken olarak önüne dikilmektedir. Oysa dışarıda Tekin’in kimsenin bilmediği bir başka yaşamı daha vardır. Uzun süredir büyük bir tutkuyla sürdürdüğü bu genç ve farklı yaşamın adı Çağla’dır. (Nil Ünal) ve bu aykırı ilişkisinin meyvesi olarak Tekin’in Çağla’dan da bir kızı bulunmaktadır. Tekin bir gün yüksek tansiyonu nedeniyle beyin kanaması geçirip hastaneye kaldırılır. Çağla ile Gökben farklı gerekçelerle orada birbirleri ile ilk kez karşılaşırlar. Tekin hastanede kaldığı sürece işleri ile Gökben ilgilenir. Evraklar arasında Tuzla’daki yazlık evin Çağla adında birinin üstüne yapılmış olduğunu görür. Araştıracağı sırada Tekin komadan çıkamayarak ölür. Gökben hastanede gördüğü Çağla ile cenaze sırasında mezarlıkta da karşılaşınca her şeyi anlar. Genç kadın yıkılmıştır. Kadınlık gururunun acımasızca çiğnenmesinin yarattığı üzüntü, en verimli dönemlerinin Tekin’in anlamsız karşı çıkışlarıyla heba edilmesinin yarattığı kızgınlığa karışır. Onca yıllık boyun eğmişliğin ödülü olarak kocasının ihanetinin canlı tanığı olan Çağla’ya elinden gelen her türlü kötülüğü yapmaya başlar. Çağla ise buna karşılık haklarını korumaya ve mücadele etmeye kararlıdır. Kızının Tekin’den olduğunu kanıtlamak için miras ve velayet davası açar. Gökben’le Tekin’in küçük oğlu Ali de buna tanıklık yapar. Babası Ali’ye ölmeden önce bir kız kardeşi olduğunu ve ona mutlaka sahip çıkmasını söylemiştir. Gökben oğlunun hatırını kıramaz ve Çağla’yı ziyarete gider. Çağla’nın kızının Tekin’den olduğunu kabul ettiğini bildirir. Onlara tüm haklarını verecek ve artık yaşamını yalnızca Ali’ye adayarak sürdürecektir…